Selam arkadaşlar, bu yazıda dünyanın en zeki bilim adamı olarak bilinen Albert Einstein’in yani bir Alman dehasının çocukluk yılları ve çocukluk döneminde yaşadığı anılar ile ilgili bazı bilgiler paylaşacağız.
Albert Einstein vakti zamanında her ne kadar bir çocuk olsa da, yine de diğer çocuklardan farklıydı. İşte kısaca Albert Einstein çocukluk anıları ve çocukluğu ile ilgili uzun detaylı bilgi.
Tüm bilim adamları(Galileo, Einstein, Newton, Maxwell, Rudherford, Pascal, Buhr ) saklambaç oynuyorlar? Einstein sayıyor diğerleri saklanıyor.Einstein kimi sobelemiştir?
Bu soruya cevaplamadan önce Einstein’ın şu sözlerini alıntılamadan geçemeyeceğim;
“Derin bir imana sahip olmayan gerçek bir bilim adamı düşünemiyorum.Bu
durum şöyle ifade edilebilir:Dinsiz bir ilime inanmak imkansızdır.”
“Dinsiz bir toplum topaldır.”
“Bilimle ciddi bir şekilde uğraşan herkes tabiat kanunlarında bir ruhun, insanlardan daha üstün bir ruhun olduğuna ikna olur.”
“Din duygusu ne zaman kaybolsa, bilim ilhamı olmayan bir deneyciliğe
dönüyor.”
Bu sözlerden anladığımıza göre Einstein’ın Allah’a olan inancı vardır.Bu durumda böyle inanç sahibi kimseler saklambaç oynarken akıllarını kullanarak heralde kendilerini sobeletmezler:)))Ve benim bilgime göre bahsi geçen bilim adamlarından Galileo, Newton,Pascal,Makwell’ de Allah’a inananan bilim adamları.Diğer Bohr ve Rudherford’un Allah inancı hakkında bilgim yok.Yahudilere Hitlerin yahudi katliamı sırasında yardım ettiklerini, Almanyadan kaçırmaya çalıştıklarını biliyorum.Detaylı bilgim olmadığı için onlar sobelensinler diyorum:)))
Bilim adamlarından birisi olan Albert Einstein çocukluk hayatı diğerlerinden çok farklı geçmiştir. Sokakta çıkıp oyun oynamak yerine gününü evde ve utangaçlığı ile geçirirdi. Yapısından dolayı kız arkadaşları çok nadir olmuştur o gününü dersleri ile geçirirdi. Okul hayatında başarılı bir öğrenci olmamıştır.
Okulda verilen eğitimin kısmen yanlış olduğunu düşünürdü öğreneceklerini kısıtlama düşüncesi kafasına yerleşmişti. Ezberci eğitime devamlı karşı olup tembel öğrenci oldu. Okulundan ayrılıp Üniversiteye girmek istedi ama Matematik dersi dışında diğerlerinde bilgisi olmadığından kabul edilmedi. Eğitim hayatına devam edip lise diplomasını aldı matematik ve fizik öğretmeni yetiştiren bölüme girmeyi başarmıştır.
İçe kapanık, oyun oynamayı sevmeyen, 4 yaşında konuşmaya başlayan, utangaç hazırcevap, soruya soru ile karşılık veren çocuktu.
Ona ilham kaynağı olarak öğretmenlik mesleğini yapamadıktan sonra Patent bürosuna memur olarak katıldı. Büroda sunulan buluşlar ilgisini çekiyordu kısa zaman içersinde aklındaki planlar ortaya çıktı. Gelen icatları ilk önce inceleyip ardından açıklama metinlerini okuyordu yeni birşeyler yapabileceği düşüncesi kafasına yerleşti.
– Okula gitmem neden gerekiyor, babacığım?
Sert görünümlü baba, sekiz yaşındaki oğlunu tepeden aşağı süzdü.
– Albert, cahil biri olarak mı büyümek istiyorsun yoksa?
– Cahil ne demek?
İyi döşenmiş geniş salonun öbür ucundan bir kahkaha yükseldi. Baba ile oğul, birlikte piyanonun başında oturan anneye döndüler.
– Ah, bilmiyor musun, o oyunda Albert’le başa çıkamayacağını?
– “Doğrusunu istersen ne demek istediğini anlayamıyorum.” diye kekeledi eşi.
Eski bir Macar halk şarkısını sürdüren bayan Einstein,
– “Haydi, haydi, bilmezlikten gelme. Bilmiyor musun sanki, Albert’i soru sormaktan vazgeçirmek
için soruyla yanıt verme taktiğini. Ama görüyorsun ya, yürümüyor!” dedi.
Albert, annesinin yanına gitti. Tuşların üzerine kayan usta parmaklar ona bir anda ne sorduğunu
unutturmuştu. Sert vuruşla çalmasını noktalayan anne, taburesinde döndü, oğlunu kollarının arasına aldı. Albert’in koyu, gür ve dalgalı saçlarının üstünden eşine gülümedi:
– Görüyorsun ya, Albert’i soru sormaktan alıkoymanın bir yolu vardır; benim müziğim!
Baba da gülümsedi; bir şey demeye kalmadan, çocuk, annesinin kucağında dönerek:
– “Soru sormak kötü bir şey mi?” diye sordu.
Bu kez gülme sırası babasındaydı:
– İşte, sana! Boşuna övünme, senin müziğinin de onu durduracağı yok.
Anne oğluna döndü:
– Soru sormanın hiçbir kötü yanı yok, tatlım. Yeter ki soruların karşındakini küçük düşürmeye yönelik olmasın!
– Ama ben öyle bir şey yapmıyorum anneciğim! Bilmediğim o kadar çok şey var ki sorarak öğrenmek istiyorum.
Albert Einstein, ilk çocukluk fotoğrafı ve hakkında yanlış bilinen 10 ilginç gerçek
Gerçekte düşündüğümüzde Relative teorisini bulan Albert Einstein’in hiçte zeki olmayan bir geçmişinin olduğunu aklımıza bile getirmeyiz. Çoğunuz küçükken sınıfta kaldığını bilirsiniz. Fakat Einsteinin kocaman bir kafayla doğduğunu,annesinin kafasını deforme ettiğini, yada il evlilğinden gizli bir çocuğu olduğunu bilmiyor olabilirsiniz. Einstein’in hakkında daha çok ilginç şey öğrenmek istiyorsanız yazının devamını okuyabilirsiniz.
. Einstein kocaman kafalı şişman bir bebekti.
Einstein doğduğunda çok büyük bir kafası vardı. Doğumu sırasında büyüklük yüzünde deformasyona uğramıştı.
Doğumunda çok büyük bir kafayla doğan Einstein birkaç haftalık kontrolden sonra normal olduğu tanısı konularak annesiyle birlikte hastanedn çıkartıldı. Einsteinin büyük annesi bir röpotaj sırasında şunu söylemişti.’Doğduğunda kocaman kafalı şişman bir çocuktu’ Einsten’in çocukluğu diğer çocuklara göre bir parça yavaş başlamıştı.
2. Einstein çoculuğunda çok zor konuşmuştu.
Einstein çocukluğunda konuşma problemleri yaşadı.Konuşmaya başladığındada çok yavaş konuşuyordu. Bu dokuz yaşına kadar sürdü. Annesi ve Babası zihisel engelli olduğunu düşünüp üzülüyorlardı.
Tarihçi Otto Neugebauer’den ilginç bir anektod.
Çok sonraları konuştu.Ailesi çok endişeliydi.Bir gece yemek yerken sessizliğin içinden sesi duyuldu.’Bu çorba çok sıcak’
Ailesi daha önce niye hiç konuşmadığını sorunca Albert şöyle yanıt verdi :’Çünkü şimdiye kadar herşey düzenliydi.(Kaynak)
Bu kitap, Thomas Sowell ‘in Einstein ın sorunlu çocukluğuyla ilgili. Adı da Einstein sendromu
3. Einstein bir pusula dan ilham aldı.
Einstein beş yaşında yatağında hasta yatarken, babası ona bir pusula gösterdi ve Einstein’in Bilimle ilgisi başlamış oldu.
Einstein beş yaşında hasta yatarken ,babası ona basit bir pusula gösterdi. Bu genç Einstein’in çok ilgisini çekti. Pusulayı defalarca etrafında dödürmesine rağmen içindeki ok aynı noktayı işaret ediyordu. Einstein boş uzayda güçlerin olduğunu ve pusulaya etki ettiklerini söyledi.
4. Einstein Üniversiteye giriş sınavını başaramadı.
1895’te Einstein 17 yaşında iken, İsveç Federal polyteknik okulunun sınavlarına girdi. Giriş sınavında matematik ve bilim bölümünü geçti. Fakat tarih,yabancı dil,ve coğrafyadan kaldı. Einstein bunun üzerine ticaret okuluna gitti. Bir yıl sonra sınavlara tekrar girerek polytekni’ğe girmeyi başardı. (Kaynak)
5.Einstein’ın evlilik dışı çocuğu
Einstein’in özel mektuplarından evlilik dışı bir kızı olduğunu öğreniyoruz. Öğrencisi Mileva Maric le yaşadığı aşk bir kız çocuğu olmasına sebep oluyor. Daha sonra Mileva ile evleniyor. Çocuk 1902 de evlenmeden bir yıl önce oluyor. Milena çocuğun ismini Lieserl koyuyor. Fakat Einstein bu çocuğu hiç bir zaman görmemiş.
Milena 1902 de Novi Sad da evinde kızını doğuruyor. Einstein 1902 de Berne de bulunuyor. Doğum çok zor oluyor ve büyük olasılıkla hastalıklı doğuyor. Çocuğun resmi olarak ismi hiçbir zaman bilinmemiş. Sadece mektuplarında ‘Lieserl’ diye bahsediyor. Doğduktan sonra Milena’nın ailesiyle birlikte yaşıyor. Michele Zackheim kitabında ‘Einstein’in kızı’ olarak belirtmiş. Lieser 1902 te kaptığı bir enfeksiyon sonucu ölüyor. Bunu da Milenanın yazdığı mektuplardan öğreniyoruz. Sonuç olarak hiç kimse Liesrl Einstein-Maric’ hakkında birşey bilmiyor. (Kaynak)
6. Einstein ayrıldığı ilk eşi ile ilginç bir kontrat yapıyor.
Einstein ve Milena sonunda evleniyorlar.İki oğulları oluyor.Hans Albert ve Eduard.Einstein akademik çalışmaları nedeniyle sürekli dünya seyahatinde olduğu için ilişki çok yürümüyor ve ayrılıyorlar. Einstein Mileva ile birlikte yaşarken onunla bir kontrat yapıyor.
Aşağıda kontratın maddelerini bulacaksınız. Bu arada sürekli arada bir perde olduğu halde aynı evde yaşıyorlar.
A. Emin olacaksın
1. Çamaşırdan çıkan çamaşırlarımın temiz olduğunu kontrol et.
2. Odamda hergün üç çeşit yemek olacak.
3. Yatak odama ve çalışma alanıma girilmeyecek,masamı sadece ben kullanacağım.
B. Benim iznim olmadan kimseyi tanımayacaksın,sosyal ilişki kurmayacaksın.Daha sonrasındada şöyle devam ediyor. ‘Benimle ben istemediğim sürece konuşmayacaksın. Milena bu şartları kabul ediyor.
7. Einstein ve büyük oğlu Hans
Boşandıktan sonra Einstein büyük oğluyla çok görüşmeye başladı. Eisntein Mileva’dan ayrıldıktan sonra Nobel ödülünü ve parayı kazandı. Milena bu arada çok zor şartlarda yaşıyordu. Bu arada oğlu Hans Albert Frieda Knecht’le evlendi.
Sonra Hans Berkeley Üniversitesinde Hidrolik mühendisliğinde Profesör olarak göreve başlıyor. Yeni bir kasabada babası ve oğluyla beraber yaşamaya başlıyor. Einstein öldüğünde ise Hans’a çok küçük bir miras kalıyor.
Hans Albert hakkında daha fazla bilgi için: Buralara bakın
8. Einstein ve kadınlar
Einstein kuzeni ve ikinci karısıyla, Elsa
Einstein Mileva dan ayrıldıktan sonra kuzeni Elsa Lowenthal’le evlendi.Aslında daha önce Elsa’nın kızıyla evlenmek istedi fakat Elsa itiraz etti.
Elsa ile evlenmeden önce kızı ile evlenmek istedi. Kızı Einsteinden 18 yaş küçüktü. Fakat Elsa kabul etmedi. Fakat kız Albert’i çok sevdi. Aslında Albert Einstein zamanının Woody Allen’ı imiş. (Kaynak)
Elsa Einstein’s çok meşhur bir kocaya sahip olmuştu. Sonra Einstein’in bir mektubunu görüyoruz.
1903 te ilk evliliğini Mileva Maric le yaptı. Annesi ve iki oğlu çok mutsuzlardı. 1919 da ayrıldılar. Kısa bir süre sonra kuzeni Elsa ile evlendi. Fakat onu sekreteri Betty Neumann’la aldattı.Mektuplarında Einstein altı kadından bahseder. Yani sonuç olarak çapkın bir dahi imiş.
9. Einstein, Atom bombasını yapıyor.
Einstein ve Szilárd 1939 da başkan Franklin Roosevelt e gidecek mektubu imzalarken.
1939 Nazi Almanyası alrmları üzerine fizikçi Leó Szilárd Einstein ‘le birlikte Başkan Roosevelt’e bir mektup yazarak Nazi Almanya’sına karşı Atom bombası çalışmalarını anlattılar.
Einstein ve Szilárd’ın mektubu üzerine Roosevelt gizli projesi Manhattan ‘ı başlattı ve bomba 1941 de Pearl Harbor da kullanıldı.Savaş konseyi riskler taşıması ve güvenlik nedeniyle Einstein’bu projede çalışmak için davet etmedi.
10. Einstein’in beyni.
1955 de ölümünden sonra Einstein’s beyni ailesinden Thomas Stoltz Harvey tarafından alındı.Princeton hastanesi patolistleri otopsi yaptılar.Daha sonrasında beyin Harvey tarafından bir jel içinde korumaya alındı.
Daha sonraki yıllarda değişik grupşar ve bilim adamları Einstein’in beyni üzerinde çalışmalar yaptılar.
Bulunan en önemli özelliklerden birisi normal bir beyinden çok daha büyük olmasıydı.
1998 de 85 yaşındaki Harvey Einstein’in beynini Princeton üniversitesindeki Dr.Elliot Krauss’a verdi.Son söyledikleri şunlardı.
… bu beyni kutsal bir emanet olarak yıllarca korudum.Artık ona sahip olmaktan çok yoruldum.1998
Evet arkadaşlar, yukarıda dünyanın gelmiş geçmiş en ünlü bilim insanı olan Albert Einstein hakkında daha doğrusu çocukluk yıllarında başından geçen olaylar ve yaptıklarıyla ilgili bazı anılar ve bilgiler sunduk. Umarız faydalı olmuştur. Yorumlarınızı lütfen eksik etmeyiniz…